Özel Hastanelerin Tazminat Sorumluluğu
26 Temmuz 2017

Özel Hastanelerin Tazminat Sorumluluğu

Hasta özel hastaneye adım atarken imzaladığı “Hastaneye Kabul Sözleşmesi” nin tarafları hastane,hasta veyahut yasal temsilcidir, yani hekim veya sağlık personeli sözleşmenin tarafı değildir.  

“Doktor mu”,”Hastane mi”,”Kim”,”Neden”,”Ne kadarından” sorumlu? 

Güzel haber ise yukarıdakinin bir sorun değil soru olmasıdır. Zira bu, sağlık hukuk gibi elzem bir alanda boşluk olması anlamına gelecektir ki bu hem hastanın hem de hastanenin ve dahi doktorlarımızın, hastanın sağlığı gibi ivedilikle halledilmesi gereken hayati bir konu dururken prosedürler içinde boğulması anlamına gelecekti. İstenmeyen bu durumun sonuçlarının ne kadar ağır olacağının takdirini siz bu yazıyı okuyan değerli okuyucuya bırakıyorum…

Peki gelelim sorunun cevabına; hasta özel hastaneye adım atıp herhangi bir müdahale istediğinde kendisine veyahut kanuni olarak temsilcisi olduğu şahsa bir sözleşme imzalatılır, bu sözleşmenin adı “hastaneye kabul sözleşmesidir”.

Hasta, kendisine tıbbi tedavi borcunun ödenmesi sırasında gerek hekimin gerekse yardımcı personelin eylemleri yüzünden uğradığı zararın tazmini için, hastane işleticisi aleyhine dava açabilmiş olmasından sorumlu tutulacaktır. Hekim, iş kanunu kapsamındaki işçi gibi işini özenle yapmak zorunda olup aksi halde hafif kusurundan dahil sorumlu olacaktır. Hekim, hastanın zarar görmemesi için hem mesleki hem genel hayat tecrübelerine göre gereken dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Hekim, en küçük şüpheli durumda, bu şüpheyi ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Hekim, tedavi yöntemini seçerken, hastalığın ve hastanın özelliklerini göz önünde tutmalı, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmalı ve en emin yolu tercih etmelidir.

Titiz bir dikkat ve özen göstermeyen hekim TBK 510/1 maddedeki vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılacaktır. Dolayısıyla tazminat sorumluluğu altındadır.

Hastanede hizmet sözleşmesiyle çalışan hekimin hastaya verdiği zararlardan hastane nasıl ve ne kadar sorumludur” sorusunun yanıtı … Kural olarak hekim burada ‘ifa yardımcısı‘ konumundadır yani yardımcı şahıstır. Yardımcı şahısların borca (sağlık hizmeti verme) aykırı davranışlarından doğan zarardan borçlu (hastane) sorumludur. Hastane zararı gidermek zorundadır ancak hekimin fiilinden doğan zararı hastaya ödeyen hastane, yaptığı ödemenin hekimin kendi kusurundan kaynaklanan miktarı kadar hekime geri dönebilir (bizler buna rücu deriz). Mesela; hasta, hastane enfeksiyonu kapmışsa ve tedavi edilmek zorunda kalmışsa, hastane, ağır yaralı veya ağır hastanın tedavisini kabul etmemişse, aşırı ücret almışsa, hastane hastayı aydınlatmamışsa ve hastadan onay almamışsa, sır saklama ve kayıt tutma yükümlülüğünü yerine getirmemişse, hastane hekimin yanlış tanı ve tedavi nedeniyle hastayı zararı uğratmışsa,hasta hekimin kusurlu ameliyatı nedeniyle zarara uğramışsa, uğranılan zarardan dolayı tazminat isteyebilir.

Ve Yargıtay Diyor ki; Hekimlerin kusurlu olduğu olayda hastane istihdam eden sıfatıyla sorumludur. Adli Tıp Genel Kurulu raporuna göre anılan olayda doktorların 5/8 oranında kusurlu bulundukları, diğer davalı hastanenin de istihdam eden sıfatıyla TBK m. 66 maddesi hükmünce sorumlu olduğu kanaatiyle’…

Gelelim zaman aşımı meselesine;Sözleşme ihlali nedeniyle açılan davalarda zaman aşımı 10 yıldır. Hekim ile hasta arasındaki ilişkinin ise vekalet ilişkisi (sözleşmesi) olduğu kabul edildiğinde, burada da zaman aşımı süresi 5 yıldır. Aman dikkat!!!