Boşanma Davası Cevap Dilekçesi
28 Mart 2024

Boşanma Davası Cevap Dilekçesi

BOŞANMA DAVASI CEVAP DİLEKÇESİ

Dosya Esas No. …/…

                                   ADANA NÖBETÇİ  AİLE MAHKEMESİ’NE

CEVAP VEREN-DAVALI                       : Adı ve Soyadı-(TC Kimlik No)-Adres

VEKİLİ                        : Avukat Adı ve Soyadı-Adres-Tel.

DAVACI                              : Adı ve Soyadı-Adres

VEKİLİ                                 : Avukat Adı ve Soyadı-Adres-Tel.

TALEP KONUSU               : Davaya cevap ve delillerimizin sunulması; tedbir nafakası ile maddi ve manevi tazminat istemidir.

CEVAPLARIMIZ                :

1-Huzurdaki dava  boşanma  istemi  ile  açılmıştır. Müvekkilem ile davacı …/…/… tarihinde ortak tanıdıkları bir dostun tavsiyesi üzerine görücü usulü ile evlenmişlerdir. Evlilikten iki gün sonra davacı, dayısının kuyumcu dükkanında çalışmaya  başlamıştır.

2-Müvekkilem  ile  davacı  evlendikten  sonra  doğru  dürüst görüşememişlerdir. Davacı çalışmaya başladığı tarihten  itibaren  sabah saat 08.00’de işe  gidip akşam 19.15’de eve  gelmektedir.Gün  içinde  müvekkilem  davacının  annesinin  yanında  kalmakta  ve  davacı  eş  de  işten  çıkınca  oraya  gelmektedir. Eşler yemek ve çaydan sonra yatmak için kendi evlerine geçmektedirler. Müvekkilim ile davacının annesi ve dayılarının kaldığı apartman çok yakın olmasına rağmen davacı müvekkilime “sabahları seni annem gelip alacak, yalnız başına dışarıya çıkmayacaksın” demiştir. Müvekkilem evliliklerinde  sorun  çıkmasın  diye  “Sen  nasıl  istersen” diyerek  bunu  kabullenmiştir. Davacının bu isteği yüzünden eşler birbirlerine alışmak için birlikte vakit geçirememişlerdir.

3-Müvekkilem kendi anne ve babasını küçük yaşta kaybettiği için davacının annesini büyüğü olarak kabul etmiş ve aileye uyum sağlamak için tüm çabayı göstermiştir. Ama davacının annesi  müvekkilemi sürekli aşağılamış “köylü, kaba gelinim” şeklinde incitici sıfatlar kullanmayı alışkanlık haline getirmiştir. Müvekkileme sebepsiz yere küsmekte ve bunu oğluna  yansıtarak  evlilik birliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum çiftin arasında tartışmalara neden olsa da müvekkilem  evlilik birliğini sürdürmekte kararlı olduğundan ve zamanla düzeleceğini umduğundan bunlara katlanmıştır.

4-Davacı, tarafların davalıdan kaynaklanan sebeplerle geçinemediklerinden bahisle boşanma davasını bizzat kendisi açmıştır. Davacının aile geleneklerini dikkate almadan, rahat tavırlar sergilediği iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Müvekkilim davacının istediği gibi yaşamaya, giyinmeye özen göstermiş onun hassasiyetlerine saygı duymuştur. Evden yalnız çıkmamayı bile kabullenmesi bunun en açık ispatıdır. Yine müvekkilemin davacıyı aşağıladığı onu başkalarıyla kıyasladığı iddiaları da gerçeklerin çarpıtılmasıdır. Müvekkilem sadece eşinin Yılmaz enişte gibi eşine değer veren biri olmasını istediğini söylemiştir, bunu da onun eşine verdiği değerden bahisle ifade etmiştir.

5-Davacı ise müvekkilime “Elit bölgeye gelin geldin”, “Seni toplum içine sokmaya utanırım” gibi sözler söyleyerek onu aşağılamış ve hatta toplum içinde “geri zekalı” vb diyerek onu küçük düşürmüştür. Ayrıca davalının iddia edildiği gibi bir hastalığı yoktur, kendisi doktor tarafından muayene edilmiş ve hiçbir hastalığının bulunmadığı tespit edilmiştir.

6-Davacı evliliklerinden bir ay sonra yatağını ayırmıştır. Ayrıca  değişik  zamanlarda müvekkileme “Ben  bir şeyden  çok  çabuk  bıkarım, bıkarsam  da bir daha  geri  dönüşü  olmaz bunu bil!” “Ben böyleyim, değişmem” şeklinde sözler  söylemiştir. Bu sözler ile davacının hal ve davranışları  evlilik birliğinin devamına yönelik bir isteğinin olmadığının göstergesidir.

7-Müvekkilemin evi  terkettiği  sonrasında da eşyalarını, takılarını ve bir miktar  parayı alıp ailesinin  yanına döndüğü  iddiası  gerçeklikten uzaktır ve kabul edilmesi imkansızdır. Müvekkilem  kendisini  büyütmüş olan ve uzun süredir görmediği teyzesini özlemiş ve onu görmek istediğini davacı eşe söylemiştir. O da “Git, ben seni haftasonu almaya gelirim” demiştir. Teyzesinin  yanına  giden müvekkilem haftasonu eşinin gelmemesi üzerine kendisini aramış ancak davacı eş yanıt vermemiştir. Bunun  üzerine iş yerinden kendisine ulaşan müvekkileme kendisiyle konuşmak istemediğini söylemiştir. Müvekkilemin “Sen beni  almaya gelecek misin yoksa ben mi geleyim?” sorusuna “Gelmeyeceğim ve gelme!” diye yanıt vermiştir.

8-Aynı  gün teyzesi ve eniştesi müvekkilemi evine götürmüş, ardından  davacının ailesinin evinde  evlilik  birliğinin devamı üzerine konuşulmuştur. Ancak davacı ve ailesi bu konuda yapıcı ve onarıcı bir tavır almamışlardır. Müvekkilem  suçsuz olmasına rağmen özür dilemiş ve evlilik  birliğini  devam ettirmek istediğini  dile  getirmiştir. Davacı eş ise ona iş bulabileceğini  ve  kadın  sığınma  evine yerleşebileceğini bunun  neyine  yetmediğini  söylemiştir. Bu başlı başına müvekkileme verdiği değeri göstermektedir. Ayrıca  “Sen işe  gidip  gelirken bulursun bir tane”  diyerek müvekkilime  hakaret  etmiştir. Müvekkilemin barışmak için tüm ısrarlarına rağmen bunları söylemesi niyetini açıkça  gösterir ki durumdan anlaşılacağı üzere davalının boşanmak  maksadıyla  evi terketme  gibi  bir  durumunun  olmadığı   açıktır.

9-Davacı  ve  ailesi …/…/… tarihinde  müvekkilemi teyzesine bırakmıştır. Bu  tarihten sonra  müvekkilem davacı taraftan kimseyle görüşmemiş bilahare bir kısım eşyaları almak için eve  gelmiştir. Müvekkilemin teyzesi, eniştesi  ve  birkaç  akraba düğün  ve çeyiz masrafları için harcadıkları paranın bir kısmı ile kendilerinin takmış oldukları takıları almışlardır. Bunun dışında müvekkilem ve ailesi evden hiçbir şey almamıştır. Tarafların davacıdan kaynaklanan sebeplerle geçinemedikleri ve evliliğin artık taraflara ve topluma bir katkısının olmadığı ortadadır. Bu evliliği zoraki sürdürmeye çalışmak müvekkil açısından artık çekilmez bir hal almıştır. Bu sebeple müvekkilem boşanmak istemektedir.

10-Davalı  müvekkil, davacının  mutluluğu  ve  evlilik  birliğinin  devamı  için  her  türlü  fedakarlığı  yaparken  davacı  tarafın   bunun  için  hiç  çaba  göstermemesi, kırıcı  söz  ve  davranışları ile  çok  yeni  olan  evliliklerini  bitirme  konusundaki  ısrarı  karşısında  manevi  olarak  çöküntüye  uğramıştır. Bu  olayların  davalı  müvekkili  derinden  yaraladığı  tartışmasızdır. Davalı müvekkil annesi  ile  babasını  küçük  yaşta  kaybetmiş ve  bunları  acı  hatıraları onu  yaralarken  19  yaşında  çok  naif  hayallerle  başladığı  evliliğinin  de  kısa  sürede ve  bu  şekilde  sonuçlanması  ruh  dünyasını  alt üst  etmiştir. Davacı  davalının  dünyasında  sebep  olduğu  bu  yıkımı  tazmin  etmek  durumundadır. Bu  nedenle MK. 174/2 maddesi gereğince … TL  manevi  tazminatın  davalıcıdan  alınarak  davalıya  verilmesini  talep  ediyoruz.

11-Malum  olduğu  üzere  evlilik  manevi  olduğu  kadar  maddi  sonuçları  da  olan bir birlikteliktir. Taraflar  birbirlerini  maddi  olarak  da  desteklerler. Ancak  davacı  ile  ailesi  söz  ve  davranışlarıyla  evlilik  birliğinin   yıkılmasına  sebep  olduğundan  davalı  bu  destekten  ve  geleceğe  yönelik  beklenti  ve  menfaatten  de  mahrum  kalmıştır. Ülkemizdeki  toplum  yapısı  dikkate  alındığında  bu  kadar  kısa  süreli  bir  evlilik  sonrası  dul  kalan  ve aile  desteğinden  yoksun  olan  müvekkilemin  evlenmesi  ihtimali  oldukça  düşüktür. Bu  nedenle yine TMK. 174/1. maddesi gereğince davacı  davalıya … TL maddi  tazminat  ödemelidir.

12-Müvekkilem  herhangi  bir  işte  çalışmamaktadır  ve hiçbir  geliri  yoktur. Bu  nedenle  dava  sonunda  yoksulluk  nafakasına  çevrilmek  üzere … TL tedbir  nafakasının  davacıdan  alınarak  davalıya   verilmesini  talep  ediyoruz. Müvekkilim eşine sahip çıkmış, ancak davacı ve özellikle annesi başta olmak üzere ailesinden kaynaklanan sebeplerle bu evliliğin yürümesi imkânsız bir hal almıştır. Aksi yöndeki davacı beyanları doğru değildir. Tarafların boşanmalarına nafaka  ile  maddi  ve  manevi  tazminat  taleplerimizin  kabulüne  karar  verilmesini  istiyoruz.

DELİLLER                          : 1- Tarafların MSD araştırması, 2- Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, 3- Tanık anlatımları ve sair yasal deliller

TANIKLAR                         :

1- Adı ve Soyadı-(TC Kimlik No)-Adres, Tel:

2- Adı ve Soyadı-(TC Kimlik No)-Adres, Tel:

HUKUKİ SEBEPLER         : TMK. 166 ve ilgili mevzuat.

SONUÇ VE TALEP           : Yukarıda kısaca açıklanan nedenlerle davanın kabulüne,

1-Tarafların  davacıdan kaynaklanan kusurlu sebeplerle boşanmalarına,

2-Karar  kesinleştikten  sonra  yoksulluk  nafakası  olarak   devam  ettirilmek  üzere dava tarihinden itibaren … TL tedbir  nafakasının  davacıdan  alınarak  davalıya  verilmesine,

3-… TL  manevi tazminatın davacıdan  alınarak  davalıya  ödenmesine,

4-… TL maddi tazminatın davacıdan  alınarak  davalıya  ödenmesine,

5-Yargılama gederleri  ve  vekâlet ücretinin  karşı  tarafa  yüklenmesine karar verilmesini davacı vekili olarak saygılarımla arz ve taleph ederim. …/…/…

                                                                                                           Davalı  Vekili
                                                                                                    Avukat Ece GÜNEYLİ
                                                                                                                 İmza